DAMARLARINIZIN İÇİNDE DOLAŞAN VE HİÇ DOYMAYAN BİR KÖPEKBALIĞI VAR✋
Siz o köpek balığını kafesin içinden kontrollü bir şekilde çıkarmalı ve kafesin kilidini elinizde tutmalısınız! Kontrol sizde olmalı🫠Eğer siz onu kontrol edemezseniz o köpekbalığı size sürekli saldırır.
Sizi yeme nöbetlerine sokar.
Kan kokusunu aldıkça daha çok yemek ister ve asla doymaz!
Onu kontrol altına almanın en önemli yöntemi DÜŞÜK GLİSEMİK İNDEKSE sahip besinlere hayatınızda daha çok yer vermeniz ve bu besinlerin yarattığı tokluk sürelerinin verdiği gücü arkanıza alarak her öğün arasında 4-5 saat boşluk bırakmanızdır.
BESİN GRUPLARI:
1) DÜŞÜK GLİSEMİK İNDEKSE sahip karbonhidratları tercih edin.
Bulgur, tam unlar, çavdar, karabuğday, yulaf, basmati veya kepekli veya jasmin pirinç.
2)Yağlar ve proteinler sıfır glisemik indekse sahiptir her öğünde bu gruplara yer verin.
Yağlar: kuruyemişler(çiğ) zeytin ve zeytinyağ, keten tohumu, avokado, tereyağ vb.
Proteinler; tavuk, balık, kırmızı et, yumurta, yoğurt, kefir, baklagiller
3)SEBZELER
Bu besinler sizleri nerdeyse 3-4 saat tok tutarlar ve köpekbalığını kontrol ederler✋Sonuç olarak sık sık yeme dürtüsü ortadan kalkar.Sık sık insülin salınmadığı içinde insülin direnci gelişmez.Gelişmiş olanda yavaş yavaş geriler.
Bu beslenme modeli ile YAĞLARIMIZ DEPOLANMAZ ve daha hızlı yakılarak giderek azalır,karaciğer ve göbek yağımız erir ve göbeğimiz her geçen gün düzleşir. 🍃♥️👩🌾